Durmadan yürüyorum...
Ben her zaman sessiz bir köşede oturup rüzgarı dinledim. Onunla konuştum. Çünkü beni anlayan bir beşer olmadı.
Ve ben hep ağladım. Gözyaşlarımı silecek kimse olmadı. Sebebi ise insanlar değildi! Bendim. Çünkü insanları kendi nedenlerimden dolayı üzemezdim. Benim gözyaşlarımı silerlerken onların gözyaşı akıtmalarını izleyemezdim.
Çamurluydu geçtiğim yollar. Her yer de kuyular vardı; çamurdan kuyular... Yürürken hep düşüyordum içlerine. Adeta ruhum kirleniyordu. Üzülmüyorum ama. Çünkü benim umutlarım vardı. Onları terk edemezdim. Benim dostlarımdı umutlarım. Onlar sayesinde çıkabiliyordum... Ruhum kirleniyordu bu çamur kuyularında belki fakat bedenim etkilenmiyordu. Çünkü ben zaten çamurdan yaratılmıştım. En başından beri alışkındım buna. Tadını biliyordu bedenim çünkü...
Ve bunu görüyordu dostlarım. Ben kaçıyordum, onlar ise takip etmek istiyorlardı beni. Ama yapamıyorlardı. Çünkü yol karanlıktı. Ve onlar göremiyorlardı. Ben görüyordum, çünkü ağlaya ağlaya, bir nevi görmeyi öğrendim. Ağlamak açıyordu gözlerimi çünkü.
Yürüyordum dostlardan kaçarak... Bu yaptığım ne kadarda kötüydü değil mi? Hayır değildi. Her seferinde bana ellerini uzatmışlardı. Ben bilerek vermedim ellerimi. Çünkü ellerim çoktan çamurlanmıştı. Onların da ellerine bulaştıramazdım...
Evet hala yürüyorum... Bu çamurlu çukurlu yolda yürüyorum. Önümü abuk subuk görerek yürüyorum. Yürürken de durmadan ağlıyorum. Gözlerim kızarıyor her seferinde...Yüzüm eskiyor.
Alıştım artık. Ruhum bitirmek istiyor bu yolu. Bedenim özü ile kalmaktan mutlu. İçimdeki her parça alıştı, biri hariç. Duygularım... O hep ağlıyor... O sevgiyi istiyor, kurtulmayı istiyor, gülmeyi istiyor! Yapamıyorum ki... Elimden gelen tek şey ise bu çamurlu yolun üzerine uzanmak ve üstüme çamurdan bir yorgan yapmak...
Olsun diyorum... Ne de olsa alıştım! Etkilenmiyorum. Ben yürümeye devam edeceğim. Bu yol elbet bir gün bitecek! Düşsem de bitecek, kalksam da... Asla vazgeçmeyeceğim varmak istediğim 'son'dan. Çünkü bu yolun bitiminde çok güzel şeyler var, bunu biliyorum. Hissediyorum... Hisler asla yalan söylemezler!
Ve biliyorum ki Allah kırık bir kalbe yardım eder...
-Kim olduğunu bilemeyen biri...
-Onur Yuruk
www.soncokyakin.blogspot.com.tr
Ben her zaman sessiz bir köşede oturup rüzgarı dinledim. Onunla konuştum. Çünkü beni anlayan bir beşer olmadı.
Ve ben hep ağladım. Gözyaşlarımı silecek kimse olmadı. Sebebi ise insanlar değildi! Bendim. Çünkü insanları kendi nedenlerimden dolayı üzemezdim. Benim gözyaşlarımı silerlerken onların gözyaşı akıtmalarını izleyemezdim.
Çamurluydu geçtiğim yollar. Her yer de kuyular vardı; çamurdan kuyular... Yürürken hep düşüyordum içlerine. Adeta ruhum kirleniyordu. Üzülmüyorum ama. Çünkü benim umutlarım vardı. Onları terk edemezdim. Benim dostlarımdı umutlarım. Onlar sayesinde çıkabiliyordum... Ruhum kirleniyordu bu çamur kuyularında belki fakat bedenim etkilenmiyordu. Çünkü ben zaten çamurdan yaratılmıştım. En başından beri alışkındım buna. Tadını biliyordu bedenim çünkü...
Ve bunu görüyordu dostlarım. Ben kaçıyordum, onlar ise takip etmek istiyorlardı beni. Ama yapamıyorlardı. Çünkü yol karanlıktı. Ve onlar göremiyorlardı. Ben görüyordum, çünkü ağlaya ağlaya, bir nevi görmeyi öğrendim. Ağlamak açıyordu gözlerimi çünkü.
Yürüyordum dostlardan kaçarak... Bu yaptığım ne kadarda kötüydü değil mi? Hayır değildi. Her seferinde bana ellerini uzatmışlardı. Ben bilerek vermedim ellerimi. Çünkü ellerim çoktan çamurlanmıştı. Onların da ellerine bulaştıramazdım...
Evet hala yürüyorum... Bu çamurlu çukurlu yolda yürüyorum. Önümü abuk subuk görerek yürüyorum. Yürürken de durmadan ağlıyorum. Gözlerim kızarıyor her seferinde...Yüzüm eskiyor.
Alıştım artık. Ruhum bitirmek istiyor bu yolu. Bedenim özü ile kalmaktan mutlu. İçimdeki her parça alıştı, biri hariç. Duygularım... O hep ağlıyor... O sevgiyi istiyor, kurtulmayı istiyor, gülmeyi istiyor! Yapamıyorum ki... Elimden gelen tek şey ise bu çamurlu yolun üzerine uzanmak ve üstüme çamurdan bir yorgan yapmak...
Olsun diyorum... Ne de olsa alıştım! Etkilenmiyorum. Ben yürümeye devam edeceğim. Bu yol elbet bir gün bitecek! Düşsem de bitecek, kalksam da... Asla vazgeçmeyeceğim varmak istediğim 'son'dan. Çünkü bu yolun bitiminde çok güzel şeyler var, bunu biliyorum. Hissediyorum... Hisler asla yalan söylemezler!
Ve biliyorum ki Allah kırık bir kalbe yardım eder...
-Kim olduğunu bilemeyen biri...
-Onur Yuruk
www.soncokyakin.blogspot.com.tr
0 件のコメント:
コメントを投稿