Gerçekten sana da kötü davranıldıysa oku...
Bir geçmiş ve tecrübe dolu bin gelecek!
Her ne kadarda kurtulmak istesem de tırmalıyor bu yalnızlık beynimi... Ben ne yapmıştım ki sana hayat? Kurallarının dışına mı çıktım? Yapma dediği bir şeyi mi yaptım? Soruyorum sana hayat: Ben sana ne yaptım? Yerine göre davranmadım mı? Ağlamam gereken yerde ağlamadım mı? Gülmem gereken yerde gülmedim mi? Her şeyi olduğu gibi yaptım. Peki sen neden bana ısınamadın? Bana neden soğuk davrandın? Oysa ki senin için nelere katlandım...
Her zaman saçma sapan espriler yaptım. İnsanların yanında yaptım çekinmeden bunları. Biliyordum anormal karşılanacağımı. Ama yinede yaptım. Neden mi? Çok basit. Dikkat çekmek istedim. Ve ben hep güldüm bu yaptıklarıma... Dışarıdan saçma espriler yapan ve bunlara gülebilen bir insan olarak görünüyordum. Evet doğruydu! Çünkü öyle görünmem gerekiyordu. Başka yapabileceğim bir şey kalmamıştı çünkü...
Onların dikkatini çekmeye çalışırken daha fazla hakaret alıyordum. Daha fazla aşağılanıp itiliyordum. Gerçi hep böyle olmuştu. Tanımadığım, tadını bilmediğim bir durum değildi.
Yıllar boyunca itilmiş kakılmış ve hiç bir şey yapmamasına rağmen türlü türlü hakaretlere maruz kalmıştım. Söyle bana hayat, ne yapabilirdim? Nasıl davranabilirdim?
Geçenlerde bir yazı okumuştum, şöyle diyordu: ''Hatayı kendinizde arayın!''. Yıllardır aynaya bakıyorum tek görebildiğim çökmüş ve eskimiş bir yüz! Neden insanlara yapmış olduğum aşağılayıcı bir hareket göremiyorum?
Ben ne yaptım ki insanlara söyle bana hayat! Onlarla dış görünüşleri yüzünden dalga mı geçtim? Onları dışladım mı? Başka insanlara karşı onları kışkırttım mı? Neden susuyorsun, söylesene hayat!
Evet anladığım kadarı ile ben çok kötü bir insandım. Saydığım herşeyi farkında olmadan yapmışım. İnsanlara iyi davrandığımı zannederek onlara zarar vermişim. İnsanları üzmemeye çalışırken ne kalpler parçalamışım...
Şimdi dinle hayat! Bir daha bana neden böylesin deme! Yıllardır itilmiş, aşağılanmış birine göre yinede dimdik ayaktayım! Ama üzülmüyorum artık, eskisi kadar ağlamıyorum. İyi ki üzmüşler beni. İyi ki kırmışlar bu saf kalbimi. İyi ki hiç bir şey yapmamama rağmen itmişler beni! İyi ki düşünememişler beni... Onlara çok şey borçluyum. Eğer onlar olmasaydı şuan ki ben olamayacaktım. Teşekkürler geçmişte beni ezenler. Teşekkürler...
Ve şuana kadar yaşadığım bu hayattan şunu da anladım. Şahsımıza yapılan her kötülük aslında bizlere verilen en büyük iyilik. Benim için yaşadığım kötülüklerden bu denli bir iyilik çıkartan Rabbime hamd olsun!
İnsan başına gelenler ile mücadele etmeyi öğreniyor bu şekilde... Öğrendikçe kazanıyor. Bende kazandım! Ve bundan sonrada kazanan taraf hep ben olacağım!
-Kim olduğunu bilme yolunda rüzgar kadar hızlı olmak isteyipte bir kaplumbağa misali yol katedemeyen biri...
-Onur Yuruk
www.soncokyakin.blogspot.com.tr
Bir geçmiş ve tecrübe dolu bin gelecek!
Her ne kadarda kurtulmak istesem de tırmalıyor bu yalnızlık beynimi... Ben ne yapmıştım ki sana hayat? Kurallarının dışına mı çıktım? Yapma dediği bir şeyi mi yaptım? Soruyorum sana hayat: Ben sana ne yaptım? Yerine göre davranmadım mı? Ağlamam gereken yerde ağlamadım mı? Gülmem gereken yerde gülmedim mi? Her şeyi olduğu gibi yaptım. Peki sen neden bana ısınamadın? Bana neden soğuk davrandın? Oysa ki senin için nelere katlandım...
Her zaman saçma sapan espriler yaptım. İnsanların yanında yaptım çekinmeden bunları. Biliyordum anormal karşılanacağımı. Ama yinede yaptım. Neden mi? Çok basit. Dikkat çekmek istedim. Ve ben hep güldüm bu yaptıklarıma... Dışarıdan saçma espriler yapan ve bunlara gülebilen bir insan olarak görünüyordum. Evet doğruydu! Çünkü öyle görünmem gerekiyordu. Başka yapabileceğim bir şey kalmamıştı çünkü...
Onların dikkatini çekmeye çalışırken daha fazla hakaret alıyordum. Daha fazla aşağılanıp itiliyordum. Gerçi hep böyle olmuştu. Tanımadığım, tadını bilmediğim bir durum değildi.
Yıllar boyunca itilmiş kakılmış ve hiç bir şey yapmamasına rağmen türlü türlü hakaretlere maruz kalmıştım. Söyle bana hayat, ne yapabilirdim? Nasıl davranabilirdim?
Geçenlerde bir yazı okumuştum, şöyle diyordu: ''Hatayı kendinizde arayın!''. Yıllardır aynaya bakıyorum tek görebildiğim çökmüş ve eskimiş bir yüz! Neden insanlara yapmış olduğum aşağılayıcı bir hareket göremiyorum?
Ben ne yaptım ki insanlara söyle bana hayat! Onlarla dış görünüşleri yüzünden dalga mı geçtim? Onları dışladım mı? Başka insanlara karşı onları kışkırttım mı? Neden susuyorsun, söylesene hayat!
Evet anladığım kadarı ile ben çok kötü bir insandım. Saydığım herşeyi farkında olmadan yapmışım. İnsanlara iyi davrandığımı zannederek onlara zarar vermişim. İnsanları üzmemeye çalışırken ne kalpler parçalamışım...
Şimdi dinle hayat! Bir daha bana neden böylesin deme! Yıllardır itilmiş, aşağılanmış birine göre yinede dimdik ayaktayım! Ama üzülmüyorum artık, eskisi kadar ağlamıyorum. İyi ki üzmüşler beni. İyi ki kırmışlar bu saf kalbimi. İyi ki hiç bir şey yapmamama rağmen itmişler beni! İyi ki düşünememişler beni... Onlara çok şey borçluyum. Eğer onlar olmasaydı şuan ki ben olamayacaktım. Teşekkürler geçmişte beni ezenler. Teşekkürler...
Ve şuana kadar yaşadığım bu hayattan şunu da anladım. Şahsımıza yapılan her kötülük aslında bizlere verilen en büyük iyilik. Benim için yaşadığım kötülüklerden bu denli bir iyilik çıkartan Rabbime hamd olsun!
İnsan başına gelenler ile mücadele etmeyi öğreniyor bu şekilde... Öğrendikçe kazanıyor. Bende kazandım! Ve bundan sonrada kazanan taraf hep ben olacağım!
-Kim olduğunu bilme yolunda rüzgar kadar hızlı olmak isteyipte bir kaplumbağa misali yol katedemeyen biri...
-Onur Yuruk
www.soncokyakin.blogspot.com.tr
0 件のコメント:
コメントを投稿