悲伤的歌曲

Translate-翻译

2015年4月23日木曜日

Yaşam ağırdı çünkü!

Dünya yaratılmıştı insan da öyle. Bu yeni kürede yeni yerler farklı lezzetler vardı. Bu yüzden gelmek istedi belkide dünyaya insan: Gezmek istedi bu yeni kürede, sevmek, büyümek..
Ve gelebildi sonunda. Heryeri gezdi, sevdi, büyüdü.. Yaşam denilen şeyi tatmış oldu böylelikle.. Başlarda mutlu gibiydi sonradan anladı bu 'kendini kandırmacayı'. Üzüldü insan. Istediği gibi gitmemeye başlamıştı bu düzen. Soğudu bir anda, sevemedi zaman geçtikçe; ayrılmak istedi ve öldü.. Neden sevememiştiki sonraları!? Biliyorum ben; yaşam ağırdı çünkü kırdı bütün terazileri..

2015年4月20日月曜日

Yürüyeceksin!

Kalacaksın tabi ki yiğidim,
Ne hakaretlere ne eziyetlere maruz kalacaksın!
Yılmayacaksın ama yiğidim!
Yürüyeceksin...
Koşarak yürüyeceksin!
Engel olamazlar ki sana..
Elbet bitecek bu,
Ne mutluluklar kapı açacak sana,
Neleri tutacak elinden,
Ne köşkler ağırlayacak seni cennette,
Ne kanatlar takılacak sana,
Cennetin o bembeyaz gökyüzünde!
Yılmayacaksın tabi ki yiğidim,
Yılmamalısın!
Sen koşmaya devam edeceksin,
Ayağın takılsada kalkıp koşacaksın,
Yılmayacaksın!
Seni bekleyen gül bahçeleri var!
Ama şunu unutmamalısın yiğidim;
Neleri gelecek kapına güllerle,
Neleri yapmacık gülücükler atacak sana,
Neleri kuracak arkandan haince planlar,
Yılmayacaksın!
Koşacaksın!
Duramazsın ki zaten..
Koşacaksın!
Ağlayacaksın yiğidim!
Ağlayacaksın tabi ki de!
Can bu yanar tabi ki,
Kanar tabi ki,
Bu yüzden ağlayacaksın!
Belli etmeyeceksin yiğidim,
Ağladığını belli etmeyeceksin!
İçine içine ağlayacaksın,
Kimse bilmeyecek bunu yiğidim,
Bilmemeli!
Söyleyemezsin zaten yiğidim!
Kalbinin yandığını, ağladığını..
Gülümseyeceksin yiğidim,
Dışarıdan mutlu görüneceksin!
Kimse bilmeyecek yiğidim ağladığını..
Bilmemeli!
Emin ol yiğidim!
Yanan kalbinse,
Kimse bilsin istemezsin...

Onur
onuryuruk.blogspot.com.tr


2015年4月17日金曜日

Küçük Kartanesi

Sıkılmıştı kartanesi... Küçücük bedenindeki büyükçe yüreğiyle sıkılmıştı hemde! Beklemekten, beyazdan sıkılmıştı. Merak onu özünden bile sıkacak kadar sıkmıştı. Bekliyordu kartanesi.
Birden bire bulutlar toplandı ve birleşiverdiler.. Beyaz, büyük bir sur gibi oldular, sımsıkı kenetlendiler.. Kartanesi bekleye dursun düşme zamanı çoktan gelivermişti.. Tabi ki gelecekti, sonsuza kadar bekleyecek değildi ya! Zamandı bu elbet geçecekti.
Her şey için hazırdı. Yeryüzünün o iğrenç topraklarında erimeye bile çoktan razı olmuştu.
Merak nasıl bir duyguydu? Tertemiz, bembeyaz, küçücük bir kartanesini ele geçirebilecek kadar etkili miydi?
Yağdı kartanesi büyük bir heyecanla yeryüzüne.. O merağı uğruna kanlara bulanmış günahkar yeryüzünü, tertemiz ve pak olan gökyüzüne tercih etmişti bile...

Onur
onuryuruk.blogspot.com.tr

2015年4月14日火曜日

Yunus 62-64

Haberiniz olsun ki Allah'ın veli kulları için hiç bir korku yoktur! Onlar mahzun da olmayacaklardır; onlar iman edip takvaya ermiş olanlardır. Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjdeler vardır ..

2015年4月13日月曜日

Daha hiçbir şey yaşayamadan..

Rabbim! 

Bundan yıllar öncesiydi. 


Etrafımda bir sürü göz, hepsi sanki birer diken, birer ok. Savunmasızdım, çaresizdim. Ne yapmıştım ki ben? İnsanları çok sevmiştim, herkesi çok sevmiştim...


Canım yanıyor, duygularım karmakarışık...


Ben istemez miydim gezmek, dolaşmak, içten içe gülmek, sevilmek.. Ben istemez miydim sahip olduğum bütün yetenekleri sergileyip alkışlanmak.. Ben istemez miydim güzel karelerde olmak...


Gülemedim. Hiç bir zaman gerçek duygularla gülemedim, kendimi kandırıp durdum. Gülmek nasıl bir duyguydu; gerçek duygularla gülmek, içten içe gülmek?


Neden bana saldırdılar ki? Hakaret edip dışladıklarında hiç mi düşünmediler! Benim insan olduğumu mu unuttular, benim duygularımın var olmadığını mı zannettiler.. Ben robot muydum Rabbim! 
Oysaki nefretlerini bir köşeye bırakıp ellerini göğsümün üzerine koysalardı benimde bir kalbimin var olduğunu göreceklerdi. Sımsıcak, heyecanla çarpan bir kalbin var olduğunu hissedeceklerdi ..
Böyle yaparak mutlu mu oldular? Benim gözyaşlarımı onlar, gülmek için kullandı. Ben bir oyuncaktan başka bir şey değildim. 

Sizlere sesleniyorum, gözyaşlarımı sömürecek kadar düştünüz mü?


Kıpkırmızı yapraklarım vardı açılmayı bekleyen.. Ben yapraklarımı açmak için çok uğraştım, ama olmadı; başaramadım.. Daha bir tane bile yaprak açamamışken soldum, parçalandım, çürüdüm... Bunları bana yaşatarak eğlendiniz sizler... Güldünüz, alay ettiniz...


Çok iyi hatırlıyorum ilkokul yıllarımda köşelerde tek başıma oynadığımı.. Kimse yoktu işte. Sen vardın hep, Sen'den başkası yoktu...


Canım yanıyor, duygularım karmakarışık.. 


-Gerçekten yorulmuş, duyguları neredeyse yok olmuş biri; Onur..

Yaşamak istediklerimi benden çalanlar bunun bedelini ödeyeceksiniz!

Benim gözyaşlarımla attığınız o iğrenç kahkahaların bedelini mutlaka bir gün ödeyeceksiniz! Allah'ın huzurunda yemin ederim ki ödeyeceksiniz!

Yıpranıyorum..

Zaman geçiyor, rüzgar her zamankinden daha hızlı.. Yol her zamankinden daha uzun.. Gözlerim her zamankinden daha yorgun.. 

Bir titreme geliyor içimden, ruhumdan geliyor.. Ben yaşamaya çalışırken oluyor nedense hep.. İnsanları geçtim; rüzgar sende mi izin vermiyorsun yaşamama? Neden peki? Estiğin istikamette miyim? Hızını mı kesiyorum! Acılar ile yıkanmış bu saçlarım seni rahatsız mı ediyor? 

Ben yaşıyorum.. Kendimi, insanları ve diğerlerini bilmeden yaşıyorum.. Bilmeden yürüyorum ben..

Sevenler oldu beni, yanıma gelip konuşanlar, bana emek verenler... O kıymetli zamanlarını benim için feda edenler.. Anlayamadılar ne yaptılarsa beni! Ya da ben anlatamadım.. Ve onları da kaybettim..

Yaşıyorum hala, sebepsizce.. Sanki yolun sonu yok, boşa yürüyorum .. Sanki çabalarımda boşa.. Çıkmaya çalıştığım bu merdiven yoksa yalan mı? Sonunda bir ışık yok gibi, yok... Neden peki, neden yok? Daha önce benim için var olan bu ışık artık neden sönüyor! 

Bir sürü sonbahar atlattım.. Bir sürü çınar ağacı eskittim altında ağlayarak... Bir sürü karga sesi dinledim ben karanlıkta şarkı niyetine.. Bir sürü..

Sahip olduğum tek şey umuttu. Bu benim ruhumdaki tek tohumdu. Onu her gün suladım, çok iyi baktım ben ona. Büyümedi ki! Büyütemedim..

Yıpranıyorum..
Rüzgarın karşısında durarak,
Hiç bir şeyi bilmeden yürüyerek,
Beni sevenleri kaybederek,
Yürüdüğüm yolun sonunu bilmeyerek,
Sessizce ağlayarak; karga sesleri dinleyerek,
Ektiğim umut tohumunun büyümesini bekleyerek..

-Onur Yuruk